Çinliler Yeni Yılı Nasıl Karşılıyor?
Yeni bir yıla daha girerken ben de merak ettim: Çinliler bu dönemi nasıl karşılıyor? Onların gelenekleri bize hem ilham veriyor hem de hayatın ritmini başka bir gözle hatırlatıyor.
İlkbahar Temizliği ve Şansı Kaçırmamak
Çinliler yeni yıla girmeden önce evi baştan aşağı temizliyor. Toz, kir, eski enerji ne varsa dışarı atılıyor. Çamaşırlar yıkanıyor, ev parlatılıyor. Ama işin ilginci, yılbaşı günü ve ertesi gün kesinlikle bu işler yapılmıyor. Çünkü suyla beraber şansı da akıtıp götürürsünüz. Hatta eski toprak Çinliler işi bir adım öteye taşır: O iki gün saç yıkamaz, banyo yapmazlar. “Şansım da akıp gitmesin” diye. İşte böyle ince hesaplar var işin içinde.
Yeni Giysiler ve Kırmızı Renk
Yeni yıl, yeni giysilerle karşılanıyor. Bu, yeni başlangıçların ve yıl boyu sürecek bereketin sembolü. Renkler arasında en önemlisi elbette kırmızı. Çünkü kırmızı; şansın, mutluluğun ve kötülüklerden korunmanın rengi. Sokaklarda, evlerde, üzerlerde kırmızı görmek sıradan bir şey değil, adeta yeni yılın vazgeçilmez kıyafeti.
Sözler, Şekerler ve Şans Kutusu
Evin içine mutlaka iyi dilekler yazılmış sözler asılıyor: bereket, sağlık, huzur, uzun ömür… Kimi zaman bunları evin yaşlıları kendi elleriyle hazırlıyor. Her harfte bir dua, her sözde bir umut saklı.
Bir de şekerler var. Özel kutulara doldurulan şekerler “şans kutusu” sayılıyor. Eve gelen ziyaretçilere mutlaka ikram ediliyor. Küçük bir detay ama önemli: Şeker sevmiyorsanız bile bir tane alın, yoksa bütün sene şansınız nazlı olabilir.
Ziyaretler, Zarflar ve Küçük Sırlar
İlk iki gün aile ziyaretleri yapılıyor. Dostlar, akrabalar bir araya geliyor. Ama üçüncü gün bu iş bitmeli. Yoksa yıl boyunca kavga, tartışma eksik olmazmış. İlginç değil mi?
Bir de meşhur kırmızı zarflar var: içinde Çin paraları olan “hongbao”lar. Özellikle çocuklara ve evlenmemişlere veriliyor. Zarftaki para küçük olabilir ama anlamı büyük: yeni yıl için şans ve bereket.iniz.
Bahar Bayramı: 15 Günlük Kutlama
Çin Yeni Yılı’na “Bahar Bayramı” da deniyor. Çünkü kışın ardından gelen baharı müjdeliyor. Kış gündönümünü takip eden ikinci yeniayda başlıyor ve tam 15 gün sürüyor.
Dünya nüfusunun 1/6’sı bu bayramı kutluyor.
1 milyar Çinli memleketlerine gidiyor. Düşünün o kalabalığı!
O gün dolunayla birlikte Fener Festivali yapılıyor. Sokaklar, gökyüzü ışık içinde.
Çatapatlar, davullar, gonglar eksik olmuyor.
Mantı ve uzun makarna sofralarda, uzun ömrün ve bereketin sembolü.
Yeni yıl alışverişi, kabristan ziyaretleri, televizyonlarda dev yeni yıl programları… Hepsi bu dönemin ritüeli.
Doğanın Ritmiyle Uyumlu Bir Başlangıç
Yeni senenin baharla başlaması bana çok anlamlı geliyor. Doğa yeniden uyanırken insanlar da hayatlarına yeni bir sayfa açıyor. Bütün bu gelenekler aileyi, dostluğu, yaşamın doğal döngüsünü ve evrenin dengesini hatırlatıyor.
Yeni yılın adı ne olursa olsun – Keçi, Köpek, Yılan ya da Ejderha – dileğimiz aynı: mutluluk, huzur, bolluk ve bereket.
